Tetikçi Alparslan Arslan'la Muzaffer Tekin arasındaki bağlantıya işaret edilirken, saldırıyı yapanların radikal dinî gruplarla irtibatının olmadığı kaydediliyor. Cumhuriyet Gazetesi'ne bomba atılması talimatının da Tekin'den gittiği belirtiliyor. Eski YÖK Başkanı Erdoğan Teziç'e saldırının Danıştay eylemi ile benzerlik taşıdığı dile getirilen iddianamede, Yargıtay Başkanlığı'nda üst düzey bir yöneticiye suikast hazırlığı yapıldığına dikkat çekiliyor. Ergenekon soruşturmasının başlamasına sebep olan Ümraniye'deki bombaların nerede kullanılacağı ise tespit edilemedi.
Darbe yapacağız fazla yatmazsın
Örgüt üyelerinin Danıştay suikastı ve bazı ünlü kişilere yapılacak suikastlarını yaptıracakları kişilere para teklif ettikleri ve 'Yakında darbe yapacağız', 'Cezaevinde fazla kalmazsın', 'Biz seni hemen çıkarırız' gibi vaatlerde bulundukları iddi edildi. İddianamede tetikçilerin nasıl kandırıldıkları şöyle yer aldı: Sonuç olarak Ergenekon terör örgütünün hem eleman hem kadrolaşma hem devlete ait gizli bilgi ve belgelere rahatlıkla ulaşma, örgütün sahip olduğu çeşitli silahlar ve silahlı üyeleri örgütün en üst düzeydeki devlet görevlilerine suikast yaptırmak için suç işlemiş ve işlemeye meyilli birçok insanı kısa sürede bulup bu tür insanlara hayali misyonlar yükleyip suç işlemeye teşvik edip, gerektiğinde yüklü miktarlarda paralar taahhüt edip ülkeyi kaosa götürecek eylemler yaptırabildikleri, Danıştay suikastı ve bazı ünlü kişilere yapılacak suikastlar için yapılan para tekliflerinin de dosyada delillendirildiği, suikast yaptıracakları kişilere, 'Yakında darbe yapacağız', 'Cezaevinde fazla kalmazsın', 'Hemen biz seni çıkarırız' gibi vaatlerde bulundukları anlaşılmıştır.
İddianamenin İşçi Partisi (İP) Genel Sekreteri Nusret Senem'le ilgili 1997'inci sayfasında, Yargıtay'a silahlı bir saldırı planı yapıldığı anlatılıyor. Buna göre, İP Genel Merkezi'nde yapılan aramada ele geçen bir CD'de 'Yargı-Nusret Senem' başlıklı klasörün içinde bulunan PDF formatlı 'Yargıtay' adlı dosyadan Yargıtay'a ait elle çizilmiş kroki çıktı. Harflerle binanın bütün giriş çıkış noktalarının işaretlendiği krokide, ayrıca rakamlarla güvenlik noktaları krokiye işlenmiş.
'Krokinin açılımı' başlıklı aynı CD'deki word dosyasında saldırı planının ayrıntılı olarak yer alıyor: "A: Yargıtay ana bina, B: Yargıtay bitişik ek bina. C: Yargıtay ek bina. 1: protokol kapısı (güvenlik çok sıkı). 2: Avukat giriş kapısı. ...Sarı ile işaretli bölgeler rahat, buralarda güvenlik, polis, görevli yok. 6 nolu kapı tünel bölgesinde kalıyor. Gece için uygun. 3 nolu kapı, kilitli ancak açılabilir. Buradan A blok zemin kata inilir. C blok 8 nolu kapı çok müsait. Girince bazen kapı arkasında bir güvenlik çıkabilir. Burada lavabolar var. Oraya geçilebilir. Her zaman yok. 9 nolu kapı kilitlidir ama açılabilir. 10 nolu kapı kullanılmaz, ön taraftaki ışıklar burayı iyi görüyor. Ön tarafta 2 kamera var. Ön taraftaki sarı alan ağaçların altında kalıyor. Işıktan geriye kalıyor. Orayı güvenlik kulübesi görmüyor, arkada camları yok. O nedenle kör bir nokta. Karargah kameraları görse de karanlık olduğundan sıkıntı olmaz. Ancak fazla beklememeli. Karargah önünden hemen ikaz gelebilir."
Krokiye ait açıklamalara bakıldığında bunların adres veya legal bir amaca hizmet eden tarif ve bilgiler içermediğinin açık bir şekilde görüldüğü belirtilen iddianamede şöyle deniliyor: "Sözkonusu Yargıtay krokisi; Yargıtay binasında bir suikast ya da bombalı saldırı düzenlenebilmesi için, ön keşif mahiyetinde olduğu, binadaki güvenlik zafiyetlerinin bulunduğu tüm noktaların belirlendiği, Ergenekon terör örgütünün Cumhuriyet Gazetesi'ne el bombalarının atılması ve sonrasında Danıştay saldırısı gibi provokatif eylemlerin devamı olarak Yargıtay binasında, üst düzeydeki yargı mensuplarından birisine yönelik bir eylemin hazırlığı olarak değerlendirilmiştir."
'500 bin dolar aldı' iddiası
Ergenekon iddianamesinde emekli yüzbaşı Muzaffer Tekin'in Cumhuriyet Gazetesi'ne bomba atılması karşılığında Alparslan Arslan ve diğer sanıklara 500 bin dolar vermeyi taahhüt ettiğine dikkat çekiliyor. Bu bilgi Danıştay saldırısı davasında iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Osman Yıldırım'ın ifadelerine dayandırılıyor. İddianamede Yıldırım'ın ifadelerine dayanılarak şu bilgiler kaydediliyor: "Arkadaşı Alparslan Arslan'ın ismini bilmediği bir kişi ile gelerek kendisini Ataşehir'de Migros'a yaklaşık 500 metre mesafede bulunan dubleks villalardan oluşan bir site içerisindeki villaya götürdüğünü, orada Muzaffer Tekin, Alparslan Arslan, Oktay Yıldırım, kendisini arabayla alan şahıs ve tanımadığı 10-15 şahsın olduğunu, bu evde Alparslan Arslan'ın bekar olan arkadaşlannın kaldığını, burada Muzaffer Tekin'in, yanında koruması olarak gezen kişiye diğer odadan 3 adet el bombası getirmesini söylediğini, bu kişinin de talimat üzerine diğer odadan 3 adet el bombası getirip masaya koyduğunu, Muzaffer Tekin'in kendisine "Bunlar Cumhuriyet Gazetesi'ne atılacak. Rahat ol, kimse ölmeyecek. O şekilde olsun. İş bitince sana 500 bin dolar para vereceğiz. Senin attırdığın kişilere ne kadar verirsen ona karışmayız." dediğini, kendisinin de iki adet el bombasını alıp cebine koyduğunu, bir tanesini de Alparslan'ın alarak çantasına koyduğunu beyan etmiştir. Bu beyan üzerine soruşturma kapsamındaki şüphelilerin fotoğrafları ile yapılan aramalarda elde edilen diğer fotoğraflar temin edilip Osman Yıldırım'dan kendi beyanındaki gibi Muzaffer Tekin'in talimatı ile el bombalarını getiren kişinin, fotoğraflardan teşhisi istenilmiştir."