KURBANDA ORTAKLIK
1. Bir kişi, yalnız başına kurban kesebileceği gibi, sığır, manda ve devede 7 kişilik ortaklığa da katılabilir. Ancak ortakların hepsi nâfile bile olsa, mutlaka kurban ve ibâdet niyeti ile kesime ortak olan, Müslüman ve itikadında şüphe olmayan kimselerden olmalıdır. Ortaklardan biri ibadet için değil de et niyyeti ile kesmiş olsa diğerlerinin kurbanını da ifsâd eder.
2. Yine tek başına kesmek üzere aldığı kurbanı tek başına kesmesi lazımdır. Sonradan ortak almak mekruhtur. Ortaklardan aldığı parayı tasadduk etmesi en güzelidir. Ayrıca kurban niyeti ile alınan bir hayvan satılıp, yerine başkası alınamaz. Onun mutlaka kurban olarak kesilmesi icap eder. Kurbanın hiç bir şeyi satılamaz. Ya kurban sahibi kullanmalıdır veya tasadduk etmelidir. Tasadduk edilecek yerler ise herkesin malumudur.
4. Ortaklardan biri kurban bayramında kesmesi vacip olan kurbana niyet edip diğer ortaklar başka kurbana niyet etse, bu ister akika gibi nafile ister nezir ve haccı kıran ve temettu kurbanı gibi vacip olsun hepsinin niyeti rızası olduktan sonra caizdir. Bu üç imamızın görüşüdür. Lakin imamı Azam Ebu Hanife ortakların hepsi kurban bayramına ait kurbana niyet ederse daha güzel olur dedi.(ReddülMuhtar c.6 s.316 – Fetavel hindiye c.5 s.304 – Dürer c.1 s.270 – Bedayi c.5)
ORTAKLAŞA KESİLEN KURBAN ETİNİN TAKSİMİNDE ÖLÇÜ
Deve veya sığırı, birden fazla kimsenin kurban olarak kesmelerinin cevazı ve bu hususta dikkat etmeleri gereken cihetler yukarıdaki bahislerde açıklanmış bulunmaktadır. Bu yazımızda, bahsi geçen kurbanın taksiminde takip edilecek yolu izaha çalışacağız.
Tartıyla alınıp satılan malların birbirleri ile mübadelesinde veya taksiminde "ribâ"ya bulaşma ihtimali vardır. Bu endişeyi ortadan kaldırabilmek için, ortaklaşa kurban kesenler, hisselerine düşecek payları terazi ile tartmak suretiyle taksim etmelidirler. Şayet terazi bulunamaz ve göz kararı taksim mecburiyeti doğarsa şer'î bir çare bulmak gerekir.
Göz kararı taksimde, hissesine fazla et isabet eden kimsenin "faiz" almış olma ihtimalini ortadan kaldırabilmek için, dinî ölçü şudur: "Sakatat" diye isimlendirilen karaciğer, dalak, böbrek, işkembe, yürek ve dil gibi şeylerden ayrılan hisselerin üzerlerine ilave ederek cinsiyeti bozmalı ve "riba" ile ilgili mal olmaktan çıkarmalıdır. Bu usül ile faiz ye-me ihtimali ortadan kalkmış olur (Büyük İslâm İlmihali, (Kurban bahsi), madde: 9)
Bu lazimeye dikkatle birlikte, kul hakkını da dikkate alarak şöyle hareket etmelidir:
a) Etin lezzetli ve değerli olan taraflarını (bonfile, biftek, rostalık kı-sımlarını) kemikten ayırarak ortakların hisselerine eşit miktarda ilave etmelidir.
b) Kemikli taraflar ile kemiği az olan kısımların taksiminde gereken dikkati göstermelidir.
c) Ön ve arka bacaklardaki etleri kemiklerden ayırıp öyle taksim etmelidir.
d) Etin terazi ile taksimi mümkün olduğu takdirde karaciğer, böbrek, yürek, dalak, işkembe ve baş gibi sakatatından almak isteyenler sorulmalı ve arzuları istikametinde uygun bir taksim yapılmalıdır.
e) Hisselerin taksim işi tamam olunca, fakire veya hayır müessesesine verecekleri eti ortağın kendi rızasına bırakmalı; nereden ve ne miktar bağış yapacağına kendisi karar vermeli, onu emri vakî karşısında bırakmamalıdır.
f) Sığırın derisini aynı müesseseye verme hususunda ortakların rızasını almalıdır.
g) Kişi başına düşen kasap ücretini ayrıca hesap edip toplamalı, sığırın derisi ile kasap ücreti ödemeye kalkışmamalıdır (2).
h) Hisselerini alıp gidecekleri zaman birbirleri ile helallaşmalı; bu işte hizmeti geçenlere teşekkür etmelidir.
Şer-i şerifi hakkıyla yaşamak isteyenlerin ince düşünmeleri ve İslâmî ölçülere dikkat etmeleri gerekmektedir.