İslamın Işığı
  Kurbanı Kimler keser:
 
Kurbanı Kimler keser:
Fıtır Sadakası veya Kurban Vacip Olan Bir Kimsede Aranan Zenginlik Şartları:
Kurban,
1-Akıllı,
2-Bâliğ,
3-Müslüman,
4-Hür,
5-Mukîm, kurban kesecek kadar zengin her erkek ve kadına vaciptir.
6-Zenginlik ölçüsü ise, asli ihtiyaçlarından fazla olarak 20 miskal yani 82 gr altın veya bu miktarda paraya yahut ticaret malına sahip olan her Müslüman için kurban kesmek bizim mezhebimize (Hanefî mezhebine) göre vâciptir. Kişiye kurban veya fıtır sadakası vacip olması için nisap miktarı malı, eşyası veya parası, temel ihtiyaçları hariç olarak hesaplanır
Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelîler’e göre ise kurban, sünnet-i müekkededir. Hatta Hanbelîler’e göre, ödeme imkânına sahip olan kimse, borç ederek de olsa, kurban parasını temin edebiliyorsa, kurban kesmeye muktedir sayılır. (El-Fıkhu ale’l-Mezâhibi’l-Erba)
 
Kurban kesecek kimsenin: Müslüman, hür ve yolculuk halinde bulunmayıp mukîm olması, nisab miktarı mala sahip olması (Serahsî, age, XII, 8; Kâsânî, age, V, 63; el-Fetâva'l-Hindiyye, V, 292) gerekir
 
1-Deli veya çocuk: Akıllı ve bülûğa ermiş olma şartı konusunda ihtilâf vardırİmam Azam ve İmam Ebû Yûsuf'a göre kurban kesmekle mükellef olmak için akıllı ve bülûğa ermiş olmak şartı yokturZengin olan çocuk veya delinin malından velîsi kurban keser. İmam Muhammed'e göre ise akıl ve bülûğa ermek şarttırFetva bu görüşe göredir (el-Fetâva'l-Hindiyye, V, 293)(Dürer c.1 s.267 – Dürül Muhtar – Reddül Muhtar c.6 s.316 – Hidaye c.4 s.71 – cevhere c.2 s.241 – Bahrurraik c.8 s.198.Büyük İslam İlmihali; Ömer Nasuhı Bilmen,410–3)
 
Velileri onlar adına mallarından kesecek olsalar, kurban bedelini onlara ödemeleri gerekir. Ancak bir kimsenin kendi malından çocuğu için kurban kesmesi mendubdur.(İmam Malik ile İmam Şafiî'ye göre, kurban vacib değil, müekked bir sünnettir .Büyük İslam İlmihali; Ömer Nasuhı Bilmen,410–3)
 
Kendisine kurban vacip olan kişinin baliğ olmamış çocuklarına da kurban kesmesi müstehaptır. Sadakayı fıtır gibi vacip değildir.(Cevhere – Reddül Muhtar c.6 s.241)
 
2-Bülüğa ermiş ve kurban günü Müslüman olan kimse :Kâfire kurban kesme vacib olmamakla birlikte eyyâm-ı nahr (Kurban kesme günleri) da müslüman olana veya bülûğa ermiş olana kurban vacibtir ve kurban kesmesi gerekir (Kâsânı, age, V, 63; el-Fetâva'l-Hindiyye, V, 293)
 
3-Seferi olmayan, mukin olan: Seferî olanlar kurban kesmekten muaftırBundan dolayı seferîliği gerektirecek yoldan gelen hacılara kurban vücûbiyeti yokturAncak mukîm olan Mekkeliler için bu vücûbiyet düşmezEyyâm-ı nahr'da (kurban günü) yolculuğa çıkan kişi, vakit çıkmadan mukîm olursa kurbanla mükelleftirEyyâm-ı nahr'ın ilk günlerinde mukîm olduğu halde kurban kesmeyen ve son gün sefere çıkan kişiden vücûbiyet düşer (Kâsânî, age, V, 63–64; el-Fetâva'l Hindiyye, V, 293)Sefer halinde iken kurban kesmeyip de bayram günlerinde memleketlerine dönenler ise kurban kesmelidirler
 
4-Nisab mıktarı mala sahip olmak: Kurban kesmede nisab, sadaka-i fitırla* mükellef olmaktırBu durumdaki müslümana kurban kesmek vaciptir (Kâsânî, V, 64)
Nisabı eksilten borç, eyyâm-ı nahrda kurbanlığın kaybolması kurbanın vücûbiyetini düşürmezKişi vaktin başlangıcında fakir, sonunda zenginleşirse kurban kesmesi gerekirKurban kesmekle mükellef olan aldığı kurbanlığı kaybeder ve mal varlığı nisabın altına düşerse eyyâm-ı nahr'da fakir olduğundan yeni bir kurban almaya gerek yokturZengin olduğu halde yerine yenisini alıp keser ve diğerini de bulursa bunu kesmesi gerekmez (Kâsânı, V, 62–64)
Kurban kesme günlerinde (kurban bayramının ilk üç gününde) kurban kesmeğe gücü varken kurban kesmeyip de sonra fakir düşse, buradaki vücub üzerinden düşmüş olmaz.(ö.n bilmen)
 
KURBANIN NİSABI (Kurban Kesmek kimlere vacip olur,

Müfessir Elmalılı Hamdi Yazır merhum şunları söylüyor: “Kurban kesmek, zekât ve sadaka-i fıtır vermekten daha fazla bir fedâkârlık ifade eden bir ibâdettir. Onun için bunda kudret şart olmakla beraber, zekât kadar kudret-i müyessire (yüksek mertebede bir mâlî kudret) de şart değildir.”(Hak Dini Kur’an Dili, 9/1697)
 
Mezhep imâmımız İmâm-ı A’zam (R.h) hazretlerinin kurban kesme hükmünü vâcip olarak görmesi de, elbette ki edille-i şer’iyyenin bu iki sağlam temellerine (Kitap ve sünnete) dayanmaktadır.
Bununla birlikteŞâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezhebi müctehidleri kurban kesmenin sünnet olduğuna hükmetmişlerdir. Kurban kesmenin sünnet olduğuna kail olanların görüşü şu hadîs-i şerife dayanmaktadır:“Zilhicce ayının on günü girip de biriniz kurban kesmek isterse, kurbanın ne kıllarından ne tırnaklarından bir şey almasın. (Müslim, Edâhî, H. no: 1977)
 
Hanefî mezhebi müctehdilerinden İmam-ı Muhammed (R.h), kurban kesmenin sünnet olduğuna ictihad etmekle beraber, “terkine ruhsatı olmayan bir sünnettir” diyor.
 
Temel ihtiyaçlarından ve borcundan başka 20 miskal (80,18 gr.) altın veya bunun değerinde para veya eşyaya sahip olan kişi dinen zengindir; kurban kesmesi gerekir. Üzerine zekât vacip olan kişiye, fıtır sadakası vermesi ve kurban kesmesi de vaciptir.
Zekâtı vacip kılan zenginlik şartları ile fıtır sadakası ve kurbanı vacip kılan zenginlik şartları aynı değildir. Dolayısıyla kendisine zekât vacip olmayan kimseye fıtır sadakası veya kurban vacip olabilir.
 
 
 
  Bugün 29458 ziyaretçi (54880 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol